bugün
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence13
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- bik bik'in balona binmesi26
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar9
- icardi190518
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- bir kadının yemek ısmarlaması12
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- futbolcu ismiyle nick almak9
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- anın görüntüsü19
- kanınıza rengini verir misiniz16
- abır nerede sorunsalı8
- arkadaşlar biri var11
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır32
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri14
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- nickli başlık açanlar çaylak yapılacaktır8
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak13
- uzağı göremeyen insan18
- türkiyede çok abartılan arabalar15
- alınan en güzel iltifat8
- vatandaşlık farkı alan otel10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım28
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- ideal duş alma sıklığı12
- integralin müfredettan kaldırılması15
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı11
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı48
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olsun8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- aristoteles'in orta yolu10
entry'ler (835)
ismini sol tarafta görmemle ne kadar özlediğimi farkettim kendisini.
bir bölümde muhittin boşat için şu şiiri yazmıştı:
muhittin, muhittin!
bizim takıma sen ne ettin, n'ettin??
görmedin mi topa eliyle vurdu brezilyalııı,
yani şüphe ediyor insan, yoksa aziz yıldırım sana aldı mı bir yalı?
hem de mobilyalı!
görmezden geldin kabak gibi smaçı!
beraberliğe bağladın hakkımız olan maçı.
kolay vermek tabi korneri, autu, taçı..
fakat, penaltıyı vermeyip, yoldurdun bana başı-saçı!
bu son şiirimdir sana, bir daha ki sefere,
hele bize bir yamuk yap, başlayacağım küfüre...
bir bölümde muhittin boşat için şu şiiri yazmıştı:
muhittin, muhittin!
bizim takıma sen ne ettin, n'ettin??
görmedin mi topa eliyle vurdu brezilyalııı,
yani şüphe ediyor insan, yoksa aziz yıldırım sana aldı mı bir yalı?
hem de mobilyalı!
görmezden geldin kabak gibi smaçı!
beraberliğe bağladın hakkımız olan maçı.
kolay vermek tabi korneri, autu, taçı..
fakat, penaltıyı vermeyip, yoldurdun bana başı-saçı!
bu son şiirimdir sana, bir daha ki sefere,
hele bize bir yamuk yap, başlayacağım küfüre...
- çünkü zaten facebook aslen bir sevişme platformudur. biz facebook'u bekar insanlar sevsin, sevişsin, eş seçsin diye kurduk.
videoyu izlemedim, izlemek de istemiyorum. ama yaşadığınız ülkeyi gözünüzün önüne getirdiğinizde nasıl bir video olduğunu ve nasıl zihniyetlerin o videoda yer aldığını tahmin etmeniz zor olmuyor. olur da ileride orospu çocuğu nasıl olur dersem, açıp izlemeyi düşünüyorum. bugün bu adama tepki gösterdik, güzel. yarın başkasına tepki gösteririz, güzel. ama birer birer bireyleri düzeltmeye çalışmak yerine, yaptırımı olan yasalar olsa da böyle şeylere üzülmek durumunda kalmasak ya da ne bileyim hiçbir suçu olmayan o hayvanlar acı çekmese falan. böyle orospu çocukları da yeltenmese o caydırıcı yasalar yüzünden. bakın insan olmadıklarının, insani bir eylemde bulunamayacaklarının farkındayım. o yüzden yasalar diyorum. sizin gibilere kafam girsin.
güzel filmmiş, izledim ve onayladım. filmi izlerken insanın içi sıkılıyor, bunalıyor. başarılı bir dram filmi olmuş demek ki sonucunu çıkardım ben buradan. lakin kesişen yaşamlar gibi sıradan bir konu işlenmiş, öyle pek de farklı değil diğer örneklerinden. zaten kötü yanı burada. belli bir noktadan sonra filmi tahmin edebiliyorsunuz.
-beyler sanki bize seslenmiyormuş gibi davranın, başka tarafa bakın.
beşiktaş çırağan caddesinde bulunan pizzacı.
http://www.theuppercrustpizzeria.com/
http://www.uppercrustturkiye.com/
istanbul'da bulunan en iyi 5 pizzacıdan biridir. oldukça güzeldir pizzaları. gidin, deneyin efendim.
http://www.theuppercrustpizzeria.com/
http://www.uppercrustturkiye.com/
istanbul'da bulunan en iyi 5 pizzacıdan biridir. oldukça güzeldir pizzaları. gidin, deneyin efendim.
bunalım işareti falan değildir. insan zaman zaman yenilik ister fiziki olarak. saçını boyattığı zaman da bu yeniliği yakaladığını düşünür. lan ne çok seviyorsunuz bunalım işaretidir, şu işaretidir, ülkücü işaretidir vs demeyi. sokağa çıkın artık 10 insandan 8i hayatını tespit yaparak geçirir olmuş.
taciz olayını geçtim de, tipleri gördükten sonra şu soruyu soruyorum kendime : "şimdi benim oyum bu avam kesimle bir mi?"
şöyle geçirilir:
anne kişisi yemek hazırlar. tabaklara koyarken "anne o yeterli bana" demenize rağmen tabağa eklemeye devam eder. üstelik bunu sadece size değil babanıza ve kardeşinize de yapar. bir süre yedikten sonra sofradan kalkmaya yeltenirsiniz. "o bitmemiş ama, ben boşuna yemek yapıyorum bu evde." der sonra o eserin sahibi. işte o anda gözünüz döner. "öööeeeeh insanım ben insan. ayı mıyım ben, ayı mıyım hıaa !11!!1!" diye bağırmaya başlarsınız tüm caddeyi inleterek. ki o ana kadar aslında duruma sinirlendiğinizin de farkında değilsinizdir. öfke kontrolu seminerleri varsa katılmayı düşünüyorum.
anne kişisi yemek hazırlar. tabaklara koyarken "anne o yeterli bana" demenize rağmen tabağa eklemeye devam eder. üstelik bunu sadece size değil babanıza ve kardeşinize de yapar. bir süre yedikten sonra sofradan kalkmaya yeltenirsiniz. "o bitmemiş ama, ben boşuna yemek yapıyorum bu evde." der sonra o eserin sahibi. işte o anda gözünüz döner. "öööeeeeh insanım ben insan. ayı mıyım ben, ayı mıyım hıaa !11!!1!" diye bağırmaya başlarsınız tüm caddeyi inleterek. ki o ana kadar aslında duruma sinirlendiğinizin de farkında değilsinizdir. öfke kontrolu seminerleri varsa katılmayı düşünüyorum.
silahlı saldırı gerçekleşmiş sanırım. o kadar izledim, bir içeri geçeyim dedim patır patır sesler geldi. sabriye vurulmuş sanırım.
iç iç iç..sonra "neden kilo aldım?". işte bundan aldın antuan. allahım sen affet.
başbakanınız türkiye'yi götürüyor, radiohead'i türkiye'ye getirmesi olay olmamalı. ne de müzik sever, ne de düşünceli adam.
on milli salonda çocuklar gibi şendik,
on milli koca salonda ergenler gibi sevindik!
on milli koca salonda ergenler gibi sevindik!
bugün keşfettiğim ya da ilk kez yerken bugün dikkatle incelediğim lezzetli çubukçuklar. böyle yerken allahım sana geliyorum falan dedim, derim. kim ürettiyse ellerinden öpüyorum.
http://www.taquitos.net/snacks.php?snack_code=2913
amazon'dan almak için size link bile buldum:
http://www.amazon.com/Cad...id=1283481440&sr=1-24
http://www.taquitos.net/snacks.php?snack_code=2913
amazon'dan almak için size link bile buldum:
http://www.amazon.com/Cad...id=1283481440&sr=1-24
kanser olabileceği açıklandıktan sonra milletin bir garip hallere büründüğü adam. lan sanki kanser denen illeti adam buldu, şunları şunları yapmazsanız yakalanırsınız ehihi dedi, şimdi adamda kanser riski bulununca "doktor bey nabeeer?" diyen adamlarla doldu ortalık. o değil biri kanser olunca geçmiş olsun falan denir, bu garibime diyen de yok. herkes "beyler, ne yediğinizle alakası yokmuş, yumulun yemeklere!" şeklinde geziyor ortalıkta. çok ilginç bir yere doğru gidiyor insanlık.. 13 ağustos 2010 gecesi kıyamet kopacak..
neyse, acil şifalar kendisine.
neyse, acil şifalar kendisine.
(bkz: parselli beyler)
abartılmadığı sürece gayet eğlenceli olabiliyor. abartılmadığı derken, insan bazen isteyerek bulaşıyor buna bazen elinde olmadan. heh işte isteyerek bulaştıysanız, sınırınızı koyun. arada dur deyin kendinize.
her ergenusun başına gelmiştir bu. benimki de liseyi bitirdiğim, dershaneye devam ettiğim süreçte meydana geldi. dershane çıkışları ya da dershaneden önce her zaman takıldığımız bir restoran sağolsun. böyle bir adam var, biz her gün gidiyoruz ve ben her gün o adamı görüyorum. çok yakışıklı değil, çirkin hiç değil. sürekli ciddi bir ifade var suratında, güldüğünü hiç görmedim neredeyse. gözüme kestirdim ben bu adamı*. her hareketini izliyorum, ne yiyor, ne içiyor, ne okuyor. kimseye de söylemedim tabii, manyak mısın tanımadığın uzaktan gördüğün adamı mı seviyorsun demesinler diye. ama bir süre sonra salak bir gülümsemeyle bir hafta dolaştığımı söylediklerinde, doğal olarak anlattım. ben sandım ki bunlar beni durdurur, öyf ne uğraşıyorsun derler. hayır, öyle olmadı. adamın ne iş yaptığını*, adını, arabasının plakasını öğrenmeme yardım ettiler. bir süre sonra işlerin çığırından çıktığını farkettim. adamla göz göze geldiğimde ay bu şimdi niye baktı ki, o da beni mi seviyor kıvamında dolaşıyordum nerdeyse. ulan manyak adama bulduğun her fırsatta bakarsan adam da sana bakar tabii ne derdi var diye, yeni yeni idrak ettim bunu da*. dediğim gibi çılgına bağladım ben bir müddet sonra. "elmyra, konuşabilir miyiz?" diyen taliplerime, "ne münasebet bir ilişkim var benim." diyerek dolanıyorum. beyefendi herhangi bir gün oraya gelmezse, nerede bu lan diye sorular dolanıyor kafamda. neyse günlerden bir gün, yağmurlu bir cuma günü -tamam yağmurlu değildi ama kapalıydı hava- ben balkonda salınırken bunu gördüm. gördüm ama nasıl gördüm bir sor. yanında bir kadın, bunun elinden tutmuş yürüyorlar.. üzüldüm tabii. küfür edicektim tam içimden, oha dedim dur. manyak mısın lan? kendine gel. ve o gün bitirdim eğlencemi. o günden sonra gördüğümde de hiçbir şey hissetmedim. tek platonik aşkım da budur. eğlenceliydi lan.
abartılmadığı sürece gayet eğlenceli olabiliyor. abartılmadığı derken, insan bazen isteyerek bulaşıyor buna bazen elinde olmadan. heh işte isteyerek bulaştıysanız, sınırınızı koyun. arada dur deyin kendinize.
her ergenusun başına gelmiştir bu. benimki de liseyi bitirdiğim, dershaneye devam ettiğim süreçte meydana geldi. dershane çıkışları ya da dershaneden önce her zaman takıldığımız bir restoran sağolsun. böyle bir adam var, biz her gün gidiyoruz ve ben her gün o adamı görüyorum. çok yakışıklı değil, çirkin hiç değil. sürekli ciddi bir ifade var suratında, güldüğünü hiç görmedim neredeyse. gözüme kestirdim ben bu adamı*. her hareketini izliyorum, ne yiyor, ne içiyor, ne okuyor. kimseye de söylemedim tabii, manyak mısın tanımadığın uzaktan gördüğün adamı mı seviyorsun demesinler diye. ama bir süre sonra salak bir gülümsemeyle bir hafta dolaştığımı söylediklerinde, doğal olarak anlattım. ben sandım ki bunlar beni durdurur, öyf ne uğraşıyorsun derler. hayır, öyle olmadı. adamın ne iş yaptığını*, adını, arabasının plakasını öğrenmeme yardım ettiler. bir süre sonra işlerin çığırından çıktığını farkettim. adamla göz göze geldiğimde ay bu şimdi niye baktı ki, o da beni mi seviyor kıvamında dolaşıyordum nerdeyse. ulan manyak adama bulduğun her fırsatta bakarsan adam da sana bakar tabii ne derdi var diye, yeni yeni idrak ettim bunu da*. dediğim gibi çılgına bağladım ben bir müddet sonra. "elmyra, konuşabilir miyiz?" diyen taliplerime, "ne münasebet bir ilişkim var benim." diyerek dolanıyorum. beyefendi herhangi bir gün oraya gelmezse, nerede bu lan diye sorular dolanıyor kafamda. neyse günlerden bir gün, yağmurlu bir cuma günü -tamam yağmurlu değildi ama kapalıydı hava- ben balkonda salınırken bunu gördüm. gördüm ama nasıl gördüm bir sor. yanında bir kadın, bunun elinden tutmuş yürüyorlar.. üzüldüm tabii. küfür edicektim tam içimden, oha dedim dur. manyak mısın lan? kendine gel. ve o gün bitirdim eğlencemi. o günden sonra gördüğümde de hiçbir şey hissetmedim. tek platonik aşkım da budur. eğlenceliydi lan.
bunun bir başka versiyonu da şöyledir :
http://i34.tinypic.com/rw4bow.jpg
http://i34.tinypic.com/rw4bow.jpg